Bir işyerinde çalışan işçiler birlikte hareket ediyorlar. Hep beraber işe
gelmeyerek işverene ihtarname gönderiyorlar ve diyorlar ki; bize işçilik
alacaklarımızı ödemedin ve biz de iş akdini haklı olarak feshettik. Haklı
feshimiz sebebiyle de bizlere; kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili
ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık ücretli izin, bakiye yemek
ücretini öde. İşveren de buna karşılık devamsızlık tutanağı tutmuştur. Böyle
bir durumda işçiler ayrı ayrı işçilik alacakları için işveren aleyhine mahkeme
yoluna giderlerse ne olacaktır?
Mahkeme safhasında her bir işçi kendi davasında diğer işçileri tanık
göstermiş ve tanık anlatımları dışında alacaklarını ispatlayacak somut bir
belge sunmamıştır. Davalı işveren ise mahkeme safhasında devamsızlık
savunması yapmıştır.
Yerel Mahkeme; davacı işçinin fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ve
bunlara bağlı olarak kıdem tazminatı alacaklarını hüküm altına almış, hafta
tatili talebi ve yıllık ücretli izin alacağı talebini reddetmiştir.
Gerçekten de, husumetli işçilerin birbirlerine tanıklık yapmasıyla işçilik
alacakları ispatlanmış olur mu? Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin bu olaydaki
görüşü şu şekildedir:
“…Davacı haklı feshe dayalı olarak belirttiği fazla mesai, ulusal bayram ve
genel tatil ücret alacaklarının ödenmemesi iddiasını tanık ile ispatlamıştır.
Aynı gün temyiz incelemesi yapılan dava dosyalarında davacıların
birbirlerine tanık oldukları ( 2015/4898 E., 2015/34583 E., 36420 E., ) ve
hesaplamaların tanık beyanlarına dayanılarak yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacılar aynı işyerinde beraber çalışan ve aynı sebeple hak talep eden
kişiler olup doğrudan doğruya menfaat birliği içerisindedirler. Bu sebeple
tanıklık beyanlarına itibar edilemez. Başkaca delilde sunulmamıştır. Bu
sebeple davacının ispatlanamayan fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil
ücreti, yemek ücreti farkı alacakları ile bu alacaklara bağlı kıdem
tazminatının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup
bozmayı gerektirmiştir…” YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E.2015/20572,
K.2018/1190, T.2401.2018