Açılan işe iade davasında, davalı işveren (Belediye) fesih gerekçesi olarak;
davacı işçinin sosyal medya paylaşımlarında gezi parkı olaylarını
desteklediğini ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası; bu paylaşımları
da dikkate alınarak işçiyle güven ilişkisine dayalı iş ilişkisinin devamının
mümkün görülmediğini, davacının illegal yapılarla irtibat ve iltisak halinde
olduğu şüphesi edinildiğini göstermiştir.
İlk derece mahkemesince, davacının iş akdinin fesih şekil sebebi
değerlendirildiğinde, feshin “20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 Sayılı Bakanlar
Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında,
darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan
tedbirler ile bunlara dair usul ve esasları belirlemeye ” yönelik 667 Sayılı
KHK. den alınan yetki ile yapıldığı ve bu düzenleme ve ilgili Yargıtay ilamı
karşısında davanın esası hakkında karar verilemeyeceği belirtilerek
dosyanın … Olağanüstü Hal İşlemleri Komisyonuna gönderilmesine karar
verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının KHK ile resmi gazetede yayınlanan
ve işine son verilen işçilerden olmadığı, davacının iş akdi, ilk olarak davalı
işverenlikçe, ülkemizin maruz kaldığı 15/07/2016 tarihli darbe girişiminden
sonra 20/07/2016 tarihinde davacıya yapılan yazılı fesih bildirimi ile 4857
Sayılı İş Kanunu 17. Maddesi uyarınca fesih edildiği, davalı işverenlikçe
davalıya noter kanalıyla gönderilen 28/07/2016 tarihli yazılı fesih bildirimi
ile, davacının iş akdinin İş Kanunu 25/II- e maddesi uyarınca 667 Sayılı
KHK kapsamında 25/07/2016 tarihinde derhal ve haklı sebeplerle fesih
edildiği bildirildiği, olağanüstü hal inceleme komisyonu tarafından KHK ile
isimleri yayınlanan şahıslarla ilgili inceleme yapıldığından davacının isminin
KHK ile belirtilen isimler içerisinde bulunmadığı görülmekle ilk derece
mahkemesinin kararını bu yön itibari ile hatalı bulmuştur.
Ancak; davacı işçinin işyerinin 667 Sayılı KHK. nin 2. maddesi uyarınca
kapatılmasına karar verilen kurumlara dair listede yer almadığı, dava
hakkında 675 Sayılı KHK. nin 16. maddesi kapsamında değerlendirme
yapılabilmesi mümkün olmadığı, 673 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında
Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7.
maddesine göre değerlendirme yapılarak davacının iş akdinin yasal
düzenleme kapsamında sona erdirildiğinden ve yasal yetki nedeni ile
fesihlerde 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18 vd. maddeleri uyarınca geçersizlik
koşulları aranmayacağından iş akdinin geçerli sebeple feshedildiği
değerlendirilerek davacının davasının REDDİNE karar vermiştir.
Yapılan temyiz incelemesinde ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye
Mahkemesi kararını aşağıdaki gerekçesi ile ortadan kaldırarak davacının
davasının kabulü ile İŞE İADESİNE karar vermiştir:
“… Davacının … tarihli sosyal medya paylaşımında; “ …” şeklinde yorumda
bulunduğu, bu paylaşımda suç unsuru teşkil eden bir husus tespit
edilemediği gibi, paylaşım tarihinin 01.06.2013 olması ve bu tarihten fesih
tarihine kadar olan dönemde davacının illegal yapılarla irtibat ve iltisak
halinde olduğu şüphesini ortaya çıkan hususların davalı işverenlik
tarafından ispat edilemediği, feshin bu sebeple geçerlilik koşullarını
taşımadığı anlaşıldığından, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine
karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile reddi hatalıdır…”
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E.2018/4077, K.2018/19515