Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin aşağıda paylaşılan kararında; her ne kadar
yerleşik uygulama, salt husumetli tanık beyanlarına göre fazla mesai
hesaplanmaması ve başka delillerle desteklenmesi gerektiği yönündeyse
de somut olayda davalı tanık anlatımlarının da davacı tanık beyanları ile
uyumlu olmasını fazla mesai alacağının belirlenmesinde yeterli görmüştür.
Yine aynı Kararda; asgari geçim indiriminin asıl ücretten bağımsız bir kalem
olduğunu, davaya konu yapılmamış ise ücret alacağının asgari geçim
indirimi eklenmek suretiyle hesaplanmaması gerektiği de belirtilmektedir:
“… Mahkemece davacı işçinin fazla mesai alacağı davacı tanıklarının
husumetli oldukları gerekçesiyle reddedilmişse de, dinlenen tanıkların
beyanlarına göre de davacının fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır.
Dairemiz uygulamasına göre fazla mesai alacağı salt husumetli tanık
anlatımlarına göre kanıtlanmış kabul edilemez. Husumetli tanık anlatımları
başka delillerle desteklendiği takdirde değerlendirilmelidir. Somut olayda
davalı tanık anlatımları da dikkate alınarak; davacının haftanın 6 günü
07.00-18.00 saatleri arası çalıştığı kabul edilerek fazla mesai alacağı
belirlenmek suretiyle hüküm altına alınmalıdır.
3-)Dosya kapsamına ve davalı tanıklarının beyanlarına göre davacının ayda
iki hafta tatilinde ve dini bayramlar hariç ulusal bayram ve genel tatillerde
çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının hafta tatili alacağı ile ulusal bayram ve
genel tatil alacağının hüküm altına alınması gerekirken, anılan alacakların
ispatlanmadığı gerekçesiyle reddi hatalıdır.
4-)Davacının hesaplanan ücret alacağı içinde asgari geçim indirimi de
bulunmaktadır. Asgari geçim indirimi ücretten bağımsız bir alacak olup,
ayrıca davaya konu yapılmış değildir. Buna rağmen ücret alacağının asgari
geçim indirimi eklenmek suretiyle hesaplanarak hüküm altına alınması da
ayrı bir bozma nedenidir…” YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ
E.2017/21404, K. 2017/16007, T.04.7.2017
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise benzer bir olayda, yani fazla mesai alacağının
oluşup oluşmadığının değerlendirilmesinde sadece davalı ve davacı
tanıklarının birbirine uyumlu ifadelerini; davacı işçi aleyhine sonuç
doğuracağı düşüncesiyle yeterli görmemiştir. Oysa ki yukarıdaki kararda da
görmüştük ki; 22. Hukuk dairesi iki taraf tanıklarının uyumlu ifadesini hüküm
kurmak için yeterli görmekteydi:
“ … Davacının fazla mesai alacağı talebi hüküm altına alınırken davacı
tanıklarının da son üç ay hariç fazla mesailerin ödendiği şeklindeki davalı
tanıkları ile de uyumlu olan beyanlarına itibar ile fazla mesai ücretlerinin son
üç ay hariç ödendiği kabul edilerek bu talep hüküm altına alınmış ise de;
ödemeye dair davalı tarafından sunulmuş yazılı bir belge bulunmamaktadır.
Kural olarak ödeme savunması tanık ile ispat edilemez. Bu itibarla
mahkemenin tanıkların ödeme yapıldığı açıklamalarına değer vererek
kurduğu hüküm hatalıdır.
Mahkemece davacı tanıklarının dahi fazla mesai ücretlerinin son üç ay hariç
şeklindeki tanıklıkları da gözetilerek davacı asilden bu husus sorulup
oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken fazla mesai ücreti alacağı
talebinin eksik inceleme ve ödemenin tanıkla ispatına itibar edilerek karar
verilmesi hatalıdır… ” YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E.2015/22101,
K.2018/17832, T.09.10.2018
Av. Nuri Sertaç GÜLER